5 Şubat 2017 Pazar

4.gün

Dün akşamın verdiği yorgunluk, bu sabahın verdiği uykusuzlukla bitkin bir halde oturuyorum odamda. Üzerinize afiyet pansiyon lobisinde biraz fazla içmişim. Niye bu kadar çok içilir ki. O kadar yorgun oluca bilgisayarın karşısında oturmuş, ne yapsam diye düşünüyorum. İnsan yorgun olunca isteksiz de oluyror. Yazı yazmak için fikirlerimi uçuşturdum, ama uçan fazla bir şey göremedim. Romanım üzerinde çalışacak kadar kendimi iyi hissetmedim. Bilgisayarın tuşlarına bile parmaklarımı fazla kaldırmadan basmaya çalışıyorum. Hatta sürekli kelimeleri yanlış yazıyorum, üç doğru tuşa dört yanlış tuşa basıyorum. üç yanlış bir doğruyu götürse borçlu kalırım.
Bir araba kiralamıştım bugün için, adanın diğer şehirlerine bir yolculuk yapacaktım ama yarına erteledim. 
Sabah sakal tıraşı olurken saçlarımı da tıraş ettim. Dazlak bir halde oturuyorum bilgisayarın karşısında.
Saat şu anda öğleden sonra dört, kendime anca gelebildim ki bir iki kelime buraya yazabildim.
Bugün odadan dışarı çıkmam, zaten okumak istediğim bir kaç yazı var. Belki akşama doğru yeniden yazarım. Dışarıda yağmur yağıyor. Yağmur, sessizce silecek kibirimizi, sessizce silecek bizi.

Küçük hesaplarla geçiyor yaşam,
Büyük kavgalar küçük şeyler için,
Arsız ayaklar altında alın teri,
Kırılgan naif elleri

...
Yağmur yağmur yağmur yağmur
Geri verecek buharlaşan sevgimizi
Yağmur yağmur yağmur yağmur
Sessizce silecek kibirimizi

Bertuğ Cemil / Yağmur

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...